Merhaba,
Ben on dört yıldır Tip 1 diyabetliyim. Bu hastalığa yakalandığımda on altı yaşında, hayattan büyük beklentileri olan yarı çocuk yarı genç kızdım. Dile kolay on dört yıldır çok sıkıntılar, çok badireler atlattım. Ancak insan yaşadıklarıyla büyüyor, olgunlaşıyor.

İlk olarak bu hastalıkla tanışmam benim için en büyük sınavlardan biri oldu. Lise henüz bitmişti ve ben üniversite sınavını kazanamamış, sınava tekrar hazırlık yapıyordum. Bir yandan da kazanamadığım sınavıma üzülüyordum. İşte tüm hastalıkların sizi yakaladığı ortam. İştahım artmasına, çok yememe rağmen aşırı derecede kilo kaybım oldu. Litrelerce su içmeme rağmen ağız kuruluğu, çok sık tuvalete çıkma, yorgunluk, halsizlik ilk belirtiler oldu. Sonrasında mide mi, karın mı tam yeri belli olmayan ağrı ve nefes alış verişte zorlanma.

İşte bu belirtilerle gittiğim doktor tahlil yapmadan,  psikolojik tanısı koyar ve kilo kaybım için şekerli serum verirse ne olur siz düşünün. Serumu yeyip uyduktan sonra sabaha karşı yatağımdan yere düşmüşüm. Annemler hemen hastaneye kaldırmış. Ben altı gün sonra başka bir şehirde  yoğun bakımda açtım gözümü. İlk gittiğim hastanede benimle hiç ilgilenmedikleri için ailem beni Adana Başkent Hastanesine götürmüş. Orada bir hafta yoğun bakımda kaldım, sonra yirmi gün kadar serviste, en son eğitimimi alıp hastaneden ayrıldım. Çıktığımda sol ayağımın parmaklarımda uyuşukluk vardı ve düzgün yürüyemiyordum. Şekerle maceram böyle başladı. Sonraki yazılarımda yaşadığım sıkıntılar, kullandığım yöntemler, diyabete ve hayata dair her şey olacak.

                                                                                                                             Sevgilerimle.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol